Düşünce kuruluşu Global Energy Monitor’ün yeni raporuna göre, dünyada geliştirilmekte olan “yüksek fırın-bazlı oksijen fırını” üretim yöntemiyle faaliyet gösteren kömüre dayalı çelik üretim kapasitesi, 2021’de yıllık 350 milyon tondan yüzde 8 artarak 2022’de yılda 380 milyon tona yükseldi.
Bu yeni kapasitenin tamamına yakını Asya’da kurulurken, ülke bazında söz konusu kapasite artışına Çin ve Hindistan öncülük ediyor.
Küresel çelik şubesi, iklimi değiştiren emisyonları azaltmak için disk üretim tekniklerine geçmesi gereken kritik şubelerin ortasında, ancak bu geçiş çok yavaş ilerliyor gibi görünüyor.
Çelik branşında kömüre dayalı üretim kapasitesindeki artış, ülkelerin karbonsuzlaştırma taahhütleriyle çeliştiğinden, söz konusu segmentte halihazırda 554 milyar dolarlık varlığın atıl kalma riski bulunuyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2050 Net Sıfır Emisyon senaryosuna göre, elektrik ark ocağı kapasitesinin çelik endüstrisindeki toplam payı 2050 yılına kadar yüzde 53’e ulaşmalıdır. Bu, 347 mt kömüre dayalı kapasitenin kullanımdan kaldırılması veya durdurulması ve mevcut filoya 610 mt elektrik ark ocağı kapasitesinin eklenmesi gerektiği anlamına gelir.
Global Energy Monitor’ün Küresel Çelik Tesisleri Takibi’ne göre, dünyada şu anda geliştirilmekte olan yıllık 731 milyon ton çelik üretim kapasitesi var ve bunun %52’si kömür bazlı ve %39’u elektrik ark ocağı bazlı kapasite.
Global Energy Monitor’de Ağır Sanayi Program Müdürü Caitlin Swalec, bilgileri değerlendirdiğinde, çelik üreticilerinin ve tüketicilerin dekarbonizasyon planlarına yönelik adımlarını hızlandırmaları gerektiğini söyledi. o terimlerini kullandı.
